Finansman(13)
Diğer konular:
Faiz Artırımı ve Parasal Sıkılaşma Öncesi Reel Sektör Ne Yapmalı?
Makale Finansman Onur ÇelikMalumunuz, şu sıralar özellikle gelişmekte olan ülkeler için en büyük finansal risk, Amerikan Merkez Bankası FED’in henüz detay ve takvim vermese de varlık alımlarını azaltmaya başlayarak piyasadan para çekme ve akabinde de faiz artırım süreçlerini aktif hale getirmesi. Bu, bizim gibi gelişmekte olan ve yüksek döviz açığı bulunan ülkeler için şu anlama geliyor; sermaye maliyeti artacak, eskisi kadar kolay finansman bulunamayacak, bulunacak finansal kaynakların ise hem maliyeti eskiye nazaran daha yüksek olacak hem de vadeleri daha kısa olacak.
Borçlu İşletmelere İlave Vergi Yükü
Makale Finansman Erol ÇemberKulağa biraz garip geldiğinin farkındayım ama 2021 yılının başında yürürlüğe girmiş ve uygulamanın detaylarının önümüzde ki günlerde yayımlanacak genel tebliğ ile netleşecek olan finansman gider kısıtlaması tam da başlıkta belirtildiği gibi borçlu işletmelere ilave vergi yükü getirmektedir. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan kararname ile 01.01.2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, finansman gider kısıtlaması uygulaması hayatımıza girdi. 3490 sayılı Karar ile 01.01.2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere; Kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısımla sınırlı olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unun gider olarak indirilmesi kabul edilmeyecektir.
Finansman gideri kısıtlaması geldi yatırım fizibilitesi şaştı!
Makale Finansman Onur ÇelikProjeye konulan sermayenin maliyeti yatırımcının kendi öz kaynağı ile dış kaynak olarak kullanılacak kredinin tutarına yani finansman kompozisyonuna ve bu finansman kaynaklarının maliyetine bağlıdır. Normal koşullar altında yatırım sürecinde kullanılan öz kaynak miktarı ne kadar düşük tutulursa, yatırımcının riski ve sermaye maliyeti düşer, proje karlılığı artar. Bunun çeşitli nedenleri olmakla birlikte, biz bu yazımızda nedenlerden biri olan vergi oranı konusuna değineceğiz.
Arttırılan Vergiler ve Finansman Gider Kısıtlaması
Makale Finansman Erol ÇemberGeçtiğimiz hafta içerisinde mevcut bazı vergilerdeki artışların yanı sıra dolaylı yoldan ilave vergi yükleri de getirildi. Bu hafta ki yazımda finansman gider kısıtlaması ile ilgili konuyu ele alacağım. Ama diğer vergi artışlarından da çok kısa bahsetmek istiyorum.
Sermaye Piyasaları Büyür ve Derinleşirse Şirketlerin Nakit Krizleri Azalır mı?
Makale Finansman Onur ÇelikMali tabloların tahsil esaslı değil de tahakkuk esaslı düzenlenmesinin en önemli sonucu kar ya da zarar tutarının, her zaman dönem sonunda elde edilen nakit miktarına eşit olmamasıdır. Bu nedenle nakit pozisyonunun takibi bakımından nakit akım tablosunun hazırlanması ve sıkı bir şekilde takibi önem kazanmaktadır.
Nakit akım tablosu, bir işletmede, ilgili faaliyet dönemi içinde gerçekleşen nakit işlemlere ilişkin durumu açıklamaya yarayan mali nitelikteki tablodur. Söz konusu tablo sayesinde, işletmenin ilgili dönem içindeki nakit giriş – çıkışlarını görmek ve bu kaynakların nerelerde kullanıldığını takip etmek mümkün olmaktadır. Daha da önemlisi, işletmenin nakit yaratma gücünü görmesine, gelecek zaman dilimleri içerisindeki nakit ihtiyacına yönelik planlama ve sürdürülebilirlik analizinin yapılmasına olanak sağlamaktadır.
Kredi Kanalları Tıkanınca Halka Arzlar Patladı mı?
Makale Finansman Onur ÇelikKur ve enflasyondaki artışa bağlı olarak TCMB’nin politika faizini artırması ile Hazine’nin borçlanma maliyeti % 15’e yükselmiş vaziyette. Risksiz faiz olan hazine borçlanma maliyeti % 15 seviyelerine yükselince, özel sektörün borçlanma maliyeti olan ticari kredi faiz oranları da haliyle % 21-25 bandına ulaşmış durumda. Daha da zorlusu bankalardaki TL kredi mevduat oranının % 140’ lara ulaşmış olması. Bu durum bize Türk bankalarının finansman kaynağı yaratma bakımından da oldukça zorlandığını göstermekte. Bunun en önemli sebeplerinin başında ise uzun süre yaşanan yüksek enflasyon ve uygulanan düşük reel faiz ortamına bağlı olarak artan dolarizasyon saikiyle mudilerin TL yerine ağırlık olarak döviz mevduatını tercih etmesi. Bir de üzerine Türkiye ortalamasında 45 günlük kısa vadeli mevduat ile uzun vadeli kredileri finanse etme zorluğu eklenince bankaların kredi verme iştahı iyice azalıyor.Takibe alınan ve hala yüzdürülen sorunlu kredilere ise hiç değinmiyoruz bile..
Bankacılık sektörüne alternatif finansal kurum ve araçlara ihtiyaç giderek artıyor
Makale Finansman Onur ÇelikYaşamakta olduğumuz pandemiye bağlı olarak ortaya çıkan zorlu ekonomik konjonktürün de etkisi ile Türk finans sektörünün çok büyük bir kısmını oluşturan bankacılık sektörü vermiş olduğu kredilerin tahsilatında zorlanmakta, mevcut kredi stoklarının takibe dönüşüm oranları da son dönemde hızlı artmakta ve buna bağlı olarak da bankalar kredi verme konusunda eskiye nazaran çok daha muhafazakar davranmaktadır. Sektörde gösterge niteliğindeki verilerden olan mevduatın krediye dönüşüm oranındaki (Haziran 2020 sonu itibariyle 1,06) düşüş de bu durumu açıkça teyit etmektedir.
Gayri Menkul Yatırım Ortaklıkları (GYO) Sanayi Sektörüne Nasıl Finansal Kaynak Sağlayabilir?
Makale Finansman Onur ÇelikTürkiye de değişen ve gelişen ekonomik sistem ile birlikte inşaat sektörü de değişti ve evrildi. Özellikle inşaat yatırımlarının finansal kaynağa erişim yöntemleri arasına başta mortgage kredileri gibi birçok finansal araç devreye sokuldu. Bu çerçevede belki de iş merkezleri veya alışveriş merkezleri gibi büyük ölçekli gayrimenkul projelerine finansman kaynağı temini noktasında en sofistike ve kurumsal yapı olan Gayri Menkul Yatırım Ortaklıkları (GYO) şirketleri de ekonomik bir aktör olarak hayatımıza dahil oldu. GYO, getiri potansiyeli yüksek gayrimenkuller üzerinde projeler gerçekleştirerek ekonomiye kazandırmak, bu vesile ile de gerek kira geliri gerekse de alım satım kazancı elde etmek amacıyla kurulan ve sermaye piyasası kuralları çerçevesinde faaliyette bulunan halka açık kurumsal ve modern bir organizasyondur.
Tahvil borçları zirveye ulaşmışken temerrüt riski de yükseliyor!
Makale Finansman Onur ÇelikTahvil, devletin ya da özel sektör şirketlerinin borçlanarak orta ve uzun vadeli fon sağlamak üzere çıkarttıkları borç senetleridir. Tahviller halka arz edilerek veya halka arz edilmeksizin satılabilir. Kamu borçlanma aracı dışındaki tahvillerin ihraç ve halka arzı için bunların Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) kaydettirilmesi gereklidir. Tahvil sahibinin bir şirkete kullandırdığı sermaye, yabancı sermayedir. Tahvil sahibi, tahvili çıkaran kuruluşun uzun vadeli (bir yıldan uzun) alacaklısıdır. Tahvil sahibi şirketin aktifi üzerinde, alacağından başka hiçbir hakka sahip değildir. Şirketin yönetimine katılamaz. Buna karşılık şirketin elde ettiği kardan, önce tahvil sahiplerinin faizleri, daha sonra hisse senedi sahiplerinin kar payları ödenir.
Takipteki krediler artışı “Mega Varlık Yönetim Şirketi mi” kurdurtuyor?
Makale Finansman Onur ÇelikBanka bilançolarının aktif bölümünde yer alan takipteki alacaklar (brüt) rakamı, bir bankanın aktif kalitesi ve ana faaliyet alanına ilişkin performans ölçümünde en önemli kriterler arasında yer almaktadır. Bu rakam bankaların aktif kalitesini ve faaliyetinin değerlendirilmesinde kullanılan bir çok temel performans göstergelerini de (KPI) negatif şekilde etkilemektedir. Bu duruma bağlı olarak da banka riski artmakta, artan risk de beraberinde bankaların kaynak (borçlanma) maliyetini artırmaktadır. Zincirleme reaksiyonun neticesi ise azalan varlık ve öz kaynak karlılığı olmaktadır.