Son günlerde, haber sitelerinde ve televizyonlarda Amerika Birleşik Devletleri’nin Miami eyaletinde İtalyan heykel sanatçısı Maurizio Cattelen’in Uluslararası Sanat Galerisindeki duvara bantlanmış muzdan oluşan sanat eseri ve bu eserin 120.000,00- $’a satılması çok çeşitli tartışmalara yol açmıştı. Bu konunun bu hususla aynı günlerde çıkan bir düzenlemeyle vergi camiasının dikkatini daha çok çekeceği aşikârdır

Son günlerde, haber sitelerinde ve televizyonlarda Amerika Birleşik Devletleri’nin Miami eyaletinde İtalyan heykel sanatçısı Maurizio Cattelen’in Uluslararası Sanat Galerisindeki duvara bantlanmış muzdan oluşan sanat eseri ve bu eserin 120.000,00- $’a satılması çok çeşitli tartışmalara yol açmıştı. En önemli tartışmalardan bir kaçı bunun sanat eseri olup olmaması ve bu eserin bedelinin karşılığının bu kadar yüksek olup olamayacağı ve en önemlisi bir sanat eserinin kalıcılığı tartışmasıydı. Bu eleştirilere istinaden heykel sanatçısı bu eseri küresel ticarete bir eleştiri olarak üç adet olarak yaptığını ve muzların çürümesi karşısında eserlere verilen orijinallik sertifikası ile eserdeki muzların eserleri satın alanlar tarafından değiştirebileceklerini söylemiştir.

Yapılan çalışmanın dünya gündemine yerleşmesine karşın sanatçının vermek istediği mesaj ne kadar hedefine ulaştı bilinmez. Buna karşın, aynı konunun bu hususla aynı günlerde çıkan bir düzenlemeyle vergi camiasının dikkatini daha çok çekeceği aşikârdır.

Buna benzer bir satışı bugün ya da 07/12/2019 tarihinden önce Türkiye’de yerleşik bir heykel sanatçısı yapsa vergisel açıdan nasıl bir sonuç ortaya çıkardı?

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na 65. Maddesine göre Serbest Meslek Kazancının ne olduğu tanımlanmış ve her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu hüküm altına alınmıştır. Serbest meslek faaliyeti tanımı olarak da “sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtısasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmüne yer verilmiştir.

Türkiye’de yerleşik heykel sanatçısının, kendi nam ve hesabına yapmış olduğu ilmi ve mesleki bilgiye dayanan ve ticari mahiyette olmayan sanattan dolayı elde ettiği kazanç 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. Maddesine göre serbest meslek kazancıdır. Ancak bu elde edilen kazancın bir de istisnası bulunmaktadır. Yine aynı kanunun Serbest Meslek Kazançlarında İstisna başlıklı 18. Maddesinde ise ”Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band,radyo ve televizyon senorya ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

ücretsiz e-belge görüntüleyici program, e-fatura görüntületileyici program

Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.” hükmü yer almaktadır.

Yani Türkiye’de yerleşik heykel sanatçısı kendi nam ve hesabına, ilmi ve mesleki bilgiye dayanarak yapmış olduğu bu sanat eserinin satışını Türkiye’de gerçekleştirmiş olsaydı ve bir kazanç elde etseydi, elde ettiği serbest meslek kazancı Gelir Vergisi’nden istisnaydı. Elbette bu istisna 07/12/2019 tarihine kadar geçerliydi. Daha doğru bir ifadeyle bu tarihe kadar tutarı ne olursa olsun elde edilen kazancın tamamı istisnaydı. Ancak 07/12/2019 tarihinde yürürlüğe giren Dijital Hizmet Vergisi İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 4. Bölümünün 10 maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. Maddesine şu fıkra eklenmiştir: “Bu madde kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.”

Detaylı açıklamak gerekirse bir Türk heykel sanatçısının kendi nam ve hesabına mesleki bilgiye dayalı bu sanatı karşılığı elde ettiği kazanç 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. Maddesindeki dördüncü dilimdeki tutarı aşıyorsa bu istisnadan yararlanamayacak ve Türkiye’de Gelir Vergisi beyannamesi ile bu kazancını beyan etmek zorunda kalacaktır. Eğer elde edilen kazanç 103 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. Maddesindeki dördüncü dilimdeki tutarı aşmıyorsa istisnadan yararlanabilecektir.

Buna benzer bir düzenleme daha önce var mıydı?

Önceki tarihlerde, 4369 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesindeki; “1.1.1999-31.12.2008 tarihleri arasında; Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılan serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen hasılatın aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamını aşan kısmı için 18 inci maddedeki istisna uygulanmaz. Bu istisnanın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.” hükmü cariydi. 07/12/2019 tarihinde yürürlüğe giren Dijital Hizmet Vergisi İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 4. Bölümünün 10 maddesi ile bu hüküm biraz daha değiştirilerek yeniden yürürlüğe girmiştir.

Peki bu düzenleme sadece heykel sanatçıları için mi geçerli?

Hayır. Bu düzenleme aynı zamanda müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılatı da kapsamaktadır.

Bu eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler de istisnaya tabidir. Ayrıca bu kazancın arızı olarak elde edilmesi bu istisna uygulamasına engel değildir.

Son Güncelleme: 15 Aralık 2019 /Muzda Vergi Sanatı
Yasal Uyarı: @Vergipedia , Tüm hakları saklıdır - Yanlızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.
ETİKETLER :

YORUM YAP

Bir Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yorumlananlar
Top
Menu