Vinç kiralama işleminde kiralayanın ve kiracının durumuna, dahası sözleşmenin içerdiği maddelere göre KDV tevkifatı yapılıp yapılmayacağı değişiklik göstermektedir. Ayrıca mükellefler sıklıkla ihracat kapsamında değerlendirdikleri vinç kiralama işlemleri için Vergi İdaresine görüş sormuşlardır. Aşağıda konuya ilişkin verdiğimiz cevapta çeşitli açılardan vinç kiralama işleminde KDV tevkifatı ele alınmıştır.
Vinç Nedir?
Vikipedi’ye göre vinç ağır nesneleri kaldırmak için kullanılan bir makine türüdür.
Vinç, genellikle bir halat, tel halat veya zincirlerle donatılmış, malzemeleri hem kaldırmak hem indirmek hem de yatay olarak hareket ettirmek için kullanılabilen bir makine türüdür. Ağır nesneleri kaldırmak ve başka yerlere taşımak için kullanılır.
Karayolları Trafik Yönetmeliği‘nde Seyyar Vinçlerin tanımı yapılmıştır.
SF Seyyar vinçler: (Ek:RG-21/3/2012-28240)Kaldırma momenti 400 kNm’ye eşit veya daha fazla olan bir vinci bulunan ve araç üzerinde eşya taşımak amacına uygun olmayan N3 kategorisi özel amaçlı araçlar.
Trafik Yönetmeliği kapsamında ele alınan vinç aynı zamanda bir iş makinesi ve motorlu araçtır. Vinç bir nakliye aracı değildir. Vinçler seyyar yani hareketli olmak zorunda değildir. Biz biliyoruz ki binaların yapımında monte edilerek kullanılmak üzere sabit vinçler de bulunmaktadır. Buna karşın sabit vinçlerin bir taşınmaz olarak da dikkate alınmaması gerekir. Vergi İdaresi önceki tarihlerde verdiği özelgelerde sabit vinçlerin taşınmaz olarak değerlendirilmeyeceğini açıklığa kavuşturmuştur.
Öte yandan, istisnaya konu olan taşınmazlar, Türk Medeni Kanununda “Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, yerinde sabit olan mallardır.
Türk Medeni Kanununun 704 üncü maddesinde;
- Arazi,
- Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,
- Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümlerin,
gayrimenkul mülkiyetinin konusunu oluşturduğu belirtilerek, bir nevi taşınmaz olarak değerlendirilecek mal ve haklar sayılmıştır.
Buna göre, sabit vinç “taşınmaz” kapsamında değerlendirilemeyeceğinden söz konusu vinçlerin finansal kiralama şirketine satılması, finansal kiralama yoluyla yeniden kiralanması ve devri işlemlerinin KDV Kanununun 17/4-y maddesi kapsamında KDV den istisna tutulması mümkün olmayıp bu işlemlerde KDV hesaplanması gerekmektedir.
Gerçek Kişilerin Vinçleri Kiralama İşlemlerinde KDV Tevkifatı
Hukuki formaliteler bir kenara bırakılacak olursa herhangi bir kişi vinç sahibi olabilir. Örneğin üst gelir gruplarında yer alan sanatçıların iş makinelerine yatırım yaptığı dedikodusu oldukça bilindik bir dedikodudur. Vinç, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu‘nun 70. maddesinde sayılan mal ve haklar kapsamında kalmaktadır.
- Arazi, bina (Döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dahildir), maden suları, memba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı;
- Voli mahalleri ve dalyanlar;
- Gayrimenkullerin, ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri (bütünleyici parçaları) ve teferruatı (eklentileri) ile bilumum tesisatı demirbaş eşyası ve döşemeleri;
- Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar;
- Arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı (İhtira beratının mucitleri veya kanunî mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır.), alameti farika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar (Bu hakların kullanılması için gerekli malzeme ve teçhizat bedelleri de gayrimenkul sermaye iradı sayılır.);
- Telif hakları (bu hakların, müellifleri veya bunların kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır);
- Gemi ve gemi payları (Motorlu olup olmadıklarına ve tonilatolarına bakılmaz) ile bilumum motorlu tahmil ve tahliye vasıtaları;
- Motorlu nakil ve çekme araçları, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile bunların eklentileri.
Gerçek kişinin başkaca türden bir gelir elde etmediğini varsayarsak, sahibi olduğu (işletmeye dahil olmayan) vincini başkasına kiralaması onu gayrimenkul sermaye iradı elde eder hale getirir. Bununla birlikte gayrimenkul sermaye iradi elde etmek bir gerçek kişiyi doğrudan Katma Değer Vergisi mükellefi haline getirmemektedir. Ancak, söz konusu mal ve hakların kiraya verilmesi işlemi, ticari, sınaî, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde verilen bir hizmet olmasa dahi KDV’ye tabi olacaktır. Çünkü 3065 sayılı Kanunun (1/3-f) maddesine göre, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi işlemleri KDV’nin konusuna girmektedir. Bu durumda KDV mükellefi olmayan mükelleften alınması gereken vergiyi güvenceye kavuşturacak bir mekanizma olarak tevkifat mekanizması devreye girmektedir. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yapılan açıklamalar uyarınca Gelir Vergisi Kanunu 70. madde sayılan mal ve hakların kiraya verilmesi durumunda aşağıdaki şartlar dahilinde tevkifat zorunluluğu doğmaktadır:
Bu kiralama işlemleri ile ilgili KDV;
– Kiraya verenin başka faaliyetleri nedeniyle KDV mükellefiyetinin bulunmaması (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dâhildir),
– Kiracının KDV mükellefi olması (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dâhil değildir), şartlarının birlikte var olması halinde, kiracı tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir.
Sanatçı örneğimize dönecek olursak, sanatçılar genel olarak serbest meslek erbabı olarak faaliyet göstermektedir ve Katma Değer Vergisi mükellefiyetleri bulunmaktadır. Bu durumda sanatçının kiralama işleminde tevkifat zorunluluğu doğmayacaktır. Yani bu tarz bir vinç kiralama işleminde KDV tevkifatı yapılması zorunluluğu yoktur. KDV mükellefi olmayan bir kişinin vinç kiraya vermesi durumunda bizce önce vinç alınacak parayı nereden bulduğunu kendisine sormak daha iyi bir tercih olabilir. Siz yine KDV’yi tevkif etmeyi ihmal etmeyin.
Operatörlü Vinç Kiralama İşleminde KDV Tevkifatı
Bir önceki örnekte KDV mükellefi olmayan gerçek kişilerden yola çıkmıştık. Bununla beraber iki taraf da Katma Değer Vergisi Mükellefi olsa ya da alıcı KDV mükellefi olmasa dahi yine de belli şartlarda KDV tevkifatı yapma zorunluluğu doğmaktadır. Bu durumlardan birisi de vincin bu vinci idare edecek personelle birlikte kiralanmasıdır. Kiraya veren firmanın bünyesinde iş akdiyle çalışan operatörün başka bir firmaya, o firmanın emir ve talimatlarına uyacak şekilde çalışmak üzere gönderilmesi işlemi işgücü temini hizmeti olarak değerlendirilmektedir.
Bu tür hizmetler, esas itibarıyla, temin edilen elemanların, hizmeti alan işletmenin bilfiil sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılabilmesinin mümkün bulunduğu durumlarda tevkifat kapsamına girmektedir. Bu şekilde ortaya çıkan hizmetlerde aşağıdaki şartların varlığı halinde tevkifat uygulanır:
– Temin edilen elemanların, hizmeti alana ücretli statüsünde hizmet akdiyle bağlı olmaması gerekmektedir.
– Temin edilen elemanların, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gerekmektedir. Elemanların işletmenin mal ve hizmet üretimi safhalarından herhangi birinde çalıştırılması halinde, sevk, idare ve kontrolün hizmeti alan işletmede olduğu kabul edilir
Tebliğde belirtildiği tüm KDV mükellefleri ve KDV mükellefi olmasa bile belirlenmiş alıcılar tevkifat yapmakla zorunlu tutulmuştur.
Belirlenmiş alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın):
– 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve
bunların teşkil ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme
birlikleri,
– Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu
kurum ve kuruluşları,
– Döner sermayeli kuruluşlar,
– Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
– Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları,- Bankalar,
– Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri,
– Sendikalar ve üst kuruluşları,
– Vakıf üniversiteleri,
– Mobil elektronik haberleşme işletmecileri,
– Büyükşehir belediyelerinin su ve kanalizasyon idareleri,
– Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri),
– Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,
– Türkiye Varlık Fonu ile alt fonlara devredilen kuruluşlar,
– Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar,
– Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına
ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler,
– Payları Borsa İstanbul (BİST) A.Ş.’nde işlem gören şirketler,
– Kalkınma ve yatırım ajansları.
İşgücü temini işlemi kısmi tevkifat kapsamında yer aldığından 9/10 oranında vergi tevkif edilmesi gerekmektedir. Yani bu tarz vinç kiralama işleminde vinç kiralaması değil varsa işgücü temini tevkifat zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır.
Yurtdışına ve Yurtdışından Vinç Kiralama İşleminde KDV Tevkifatı
Yurtdışına vinç kiralanması hizmetin yurtdışında ifa edilmesi veya hizmetten yurtdışında yararlanılması şartıyla hizmet ihracına girmekte ve KDV’den istisna edilmektedir. Dolayısıyla işin yurtdışı boyutuyla daha çok yurtdışından yapılan vinç kiralama işlemi açıklamaya ihtiyaç duymaktadır. Yurtdışından vinç kiralanması işlemi özü itibariyle bir hizmet ithalatı işlemidir. Hizmet Türkiye’de ifa ediliyor veya Türkiye’den hizmetten yararlanılıyorsa KDV’ye tabi bir işlem olacağı açıktır.
Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetlerKDV’ye tabi olacaktır. Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.
Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir. KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.
Dolayısıyla bu kapsamda gerçekleştirilen bir vinç kiralama işleminde KDV tevkifatı yapılması zorunluğu doğmaktadır.
Vergipedia.com internet sitesinde yayınlanmıştır. Yanlızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.
Vergipedia Tüm hakları saklıdır.
Vergibot'un Verdiği Son Cevaplar
Erhan Selim
Vergi Müfettişi
Yazarımız Erhan Selim Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı Ankara Örtülü Sermaye, Transfer Fiyatlandırması ve Yurtdışı Kazançlar Grup Başkanlığı’nda Vergi Müfettişi olarak görev yapmaktadır Çeşitli dillerde programlama ve yazılım bilgisine sahip olup elektronik defter ve belge ...Devamını Oku