Ekonomi(4)
Diğer :
Şirket iflasları artarken ekonomik riskler de büyüyor
makale EkonomiMalumunuz içinde bulunduğumuz pandemi ile beraber dünya genelinde tedarik zincirleri kırıldı, şirketlerin üretim süreci aksadı, cirolar dramatik seviyede azaldı, haliyle şirketlerin nakit akışı da tabiri caiz ise çöktü. Buna bağlı olarak tüm dünyada başta özel sektör, keza özel sektörün faaliyet hacmindeki daralmanın sonucunda azalan vergi gelirlerinin de etkisiyle kamu kesiminin borcu da ciddi seviyede arttı. Öyle ki, artan borçluluğun gerek özel sektör gerekse kamu tarafında yarattığı stres ve geri ödenmesine ilişkin zorluklar birçok akademik çalışmaya konu oldu.
Söz konusu çalışmalardan birisi de IIF (Uluslararası Finans Enstitüsü) tarafından hazırlanan rapor. Bu çalışmaya göre gelişen ülkeler arasında, borcun milli gelire oranı en çok artan iki ülke Çin ve Türkiye. Biz Türkiye’ye odaklanacak olur isek, Türkiye’nin toplam borcunun milli gelire oranının % 138,2’den 35,8’lik artışla % 174’e yükseldiğini görüyoruz. Yeri gelmişken küresel borçların, 2020 yılında bir önceki yıla göre 24 trilyon dolar artışla 281 trilyon dolara yükselerek yeni bir rekora imza attığını da belirtmeden geçmeyelim.
Yeterince Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımı Çekebiliyor muyuz?
makale EkonomiBirleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı UNCTAD’ın her yıl yayınladığı Dünya Yatırım Raporu’nun 2020 yılı sayısında yer alan verilere göre, Türkiye’ye gelen -gayrimenkul hariç- doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının (FDI) tutarı, 2019 yılında 5,6 milyar dolarla son 15 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmiş bulunuyor. 2009 yılında 19 milyar 937 milyon dolarla tarihinin en yüksek seviyesine ulaşan doğrudan yabancı sermaye yatırımları , 2015 yılından itibaren ise maalesef kesintisiz bir düşüş grafiği sergiliyor. Peki, yabancı yatırımcıyı nasıl çekebiliriz?
Şirketler kendi hisselerini toplamalı mı?
makale Ekonomi6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 379 ve ilerleyen maddelerinde şirketlerin kendi paylarını iktisap edebilmelerinin şartları düzenlenmiştir. Buna göre, şirketler kendi paylarını %10’a kadar iktisap edebilmekteler. Bu yazıdaki asıl vurgumuz, hisselerin hangi şartlarda toplanabileceğine yönelik olmayıp, içinde bulunduğumuz koşullarda şirketlerin kendi hisselerini iktisap etmelerinin ne derece mantıklı olacağına yönelik olacaktır.
Koronavirüs Krizinde Kimi Ne İle Suçluyoruz Rehberi
makale EkonomiKoronavirüsün neden olduğu krizden ülkeler biraz kafayı kaldırmaya başladığında, yepyeni bir gündemle hayatımıza devam edeceğiz. Yeni dönemin ilk sinyalleri ABD ve İngiltere’den gelmeye başladı bile. Krizin en önemli iki aktörü Çin Halk Cumhuriyeti ve Dünya Sağlık Örgütü topun ağzında. Faturanın bu iki aktöre kesilme ihtimali var. Süreci izleyip sonuçlarını her beraber göreceğiz. Ülkemiz gündemi ise şu an için kendi mücadelemize odaklanmış vaziyette. Tabi ki en büyük önceliğimiz bu salgını el birliğiyle yenmek. Buna karşın içinde bulunduğumuz süreçte Dünya gündemini daha iyi kavramak için bazı bilgilere sahip olmamız gerekli. Krizin başından günümüze, söz konusu iki aktöre yöneltilen önemli suçlamaları bu yazıda bulacak ve süreci daha iyi anlamlandırabileceksiniz. Vakit kaybetmeden Çin Hal Cumhuriyeti ile başlayalım