T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
SÜRELİ
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-KVK-2-4-35
28/01/2011
Konu
:
İş ortaklığının iş bitiminde yapacağı kar dağıtımının tevkifata tabi olup olmadığı
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne karşı kadastral harita yapım işinin taahhüt edildiği, taahhüt konusu işin geçici kabulünün 2009 yılı Aralık ayında tamamlandığı ve iş ortaklığı ile ilgili faaliyetlerin 2010 yılında da devam edeceği belirtilmiş olup ortakların hisseleri oranında kendi beyannamelerine taşıyacakları kâr paylarının (iştirak kazancı) 2009 yılı döneminde mi yoksa 2010 yılı döneminde mi beyan edileceği, ayrıca kâr payı dağıtımında stopaj uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmiştir.
Kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılan iş ortaklıkları, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında; aynı maddenin diğer fıkralarında yazılı kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler şeklinde tanımlanmıştır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “2.5.2. Unsurları” başlıklı bölümünde,
“…Belli bir iş için kurulacak olan iş ortaklığında işin bitim tarihi, taahhüt sözleşmesinde belirlenen esaslara göre tayin olunacaktır. Ancak, işin bitimi iş ortaklığının da sona erdiğini göstermez. Bu iş dolayısıyla mükellefiyetle ilgili ödevlerin tamamının da yerine getirilmesi (Örneğin, tahakkuk eden vergilerin tamamının ödenmesi) gerekir. Vergisel ödevlerin tamamının ikmal edilmesinden sonra iş ortaklığı sona ermiş sayılır.
Öte yandan, iş ortaklıklarının tasfiyesi, Borçlar Kanunundaki adi ortaklıkların dağılmasına ilişkin hükümlere göre yapılacaktır.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır.) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterilir.” hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, faaliyet konusu işin 42 nci madde kapsamına girmesi için, inşaat ve onarma işi olması, işin taahhüde bağlı olarak yapılması ve birden fazla takvim yılına sirayet etmesi gerekir. Genel anlamı ile inşaat; malzeme ve işçilik kullanmak suretiyle meydana getirilen gayrimenkulün yapı kısmına ait faaliyetlerin tümünü kapsar. Onarım ise, bir gayrimenkulün iskeleti dışında harap olan kısımların yeniden yapılması ile ilgili büyük ölçüdeki tamirat ve yenileme faaliyetlerini ifade eder.
Kurumlar Vergisi Kanununun 5 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, kurumların, tam mükellefiyete tâbi başka bir kurumun sermayesine katılmaları nedeniyle elde ettikleri kazançlar vergiden müstesnadır.
Ayrıca, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “15.6.1. Genel açıklama” başlıklı bölümünde; tam mükellef kurumlarca; tam mükellef kurumlara ve Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde eden dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılmayacağı belirtilmiştir.
Bu açıklamalar çerçevesinde;
– Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne karşı taahhüt ettiğiniz kadastral harita yapım işi, inşaat ve onarma işi olmayıp hizmet işi niteliğinde olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında değerlendirilmeyecektir. Dolayısıyla, söz konusu işe ilişkin olarak elde edilen kazançların, ilgili dönem geçici vergi ve kurumlar vergisi beyannamelerine dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.
– İş ortaklığının faaliyetinden doğan ve kurumlar vergisine tabi tutulan kazançlarının dağıtıldığı dönemde, tam mükellef kurum ortakları tarafından kurum kazancına dahil edilerek istisnaya konu edilmesi gerekmektedir. Ancak, ilgili dönemlerde kâr dağıtımı yapılmadığında, en geç işin sona erdiği döneme ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesi ile kârın da dağıtıldığı kabul edilecektir. Ayrıca, kâr dağıtımına ilişkin daha önceki bir tarihin belirlenmiş olması halinde ise bu tarihin esas alınması gerektiği tabiidir.
– Öte yandan, iş ortaklığınızın ortaklarının kurumlar vergisi mükellefi olmaları nedeniyle, dağıtılan kar payları üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü V.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Özelge:İş Ortaklığının İş Bitiminde Yapacağı Kar Dağıtımının Ortakların Kurumlar Vergisi Mükellefi Olmaları Nedeniyle Dağıtılan Kar Payları Üzerinden Tevkifata Tabi Olmayacağı Hk.
28.01.2011
B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-KVK-2-4-35
Vergipedia.com internet sitesinde yayınlanmıştır. Yanlızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.
@Vergipedia, Tüm hakları saklıdır.